31 Aralık 2014 Çarşamba

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SON SEFERİ ÖLÜMÜ VE VASİYETİ


            Sultan Süleyman Han ın son seferi Zigetvar Kalesi idi.Süleyman Han yaşının ilerlemiş (72 yaşında) olmasına rağmen bu sefere çıkmayı çok istemişti.Sebebi Macar krallığına son vermek , uzun süredir sefere çıkmayışının halk arasında kötü karşılandığı düşüncesi ve çocukları arasında geçen taht mücadelesi idi.Sultan Süleyman Han zorda olsa bu sefere çıktı.At sırtında düşmana korku veren beyaz heybetli elbiseler içerisinde Eyüpte kılıç kuşandı ve Dualarla 19 nisan günü İstanbuldan o büyük ordusu ile ayrıldı.Ancak bu kudretli duruşunu Edirne kapı civarlarına kadar taşıya bildi.Buna daha fazla dayanamadı ve Sokullu Mehmet Paşanında yardımı ile atlı arabaya bindirilerek yola bu şekilde devam etmesi sağlandı.Kale çevresi kuşatıldı.Padişahın çadırı kuruldu ve Sultan Süleyman çadırına yerleşti.Koca sultan son günlerini bu çadırda geçirecekti.Kaleyi kuşatan ordu 20 gün kadar süren bu kuşatma sonucunda kale düşecektir fakat bunu Koca Sultan göremiyecektir. Durumunun çok ağır olduğu bir gün Sultanın bakımıyla ilgilenen sıhhıye askeri padişahın son dakikalarını anlar ve askerlerden sorumlu olan Sokullu Mehmet Paşay gelir ve paşam Sultanımız çok ağır burada daha fazla bakamayız der. Kalenin düşmek üzere olduğunu bu durumda dönmenin padişahımız tarafındanda kabul edilmeyeceğini söyleyip Kuşatmanın zaferle sonuçlanmadan kaldırılmayacağını söyler.Bu olaydan birkaç gün geçmeden Koca Kanuni Sultan Süleyman vefat eder. Sıhıye askeri bu acı haberi Paşaya bildirir.Sokullu Mehmet Paşa büyük bir soğukkanlılıkla başımız sağ olsun der ve bu haberin kimseye söylenmemesini ister.İki gün sonra sıhhıye askeri paşaya tekrar gelir ve Padişahın bu şekilde uzun süre bekletilemeyeceğini söyler ve ne yapılması gerektiğini sorar.Uzun bir düşünme sonunda naşının daha uzun süre kalabilmesi için iç organlarının boşaltılıp içerisinin bitki karışımlarıyla doldurulup geri dikilmesi kararına varır.Kuşatma zaferle sonuçlanır.Asker dinlenir ve dönüş hazırlıkları başlar. Padişahın tahteravanı hazırlanır.Herkes Padişahı merak eder ama kimse nasıl olduğunu soramaz.Sağlıklı olduğu düşünülür.Edirne Kapı civarında haber yayılır padişahın öldüğüne dair.Asker olduğu yerde kalakalır.Kuran-ı Kerim ve Mevlüt-ü Şerif ler okunur.Önceden haber gönderilen oğlu 2.Selim Edirne Kapı önlerinde babasını karşılamaya gelir. 2.Selim babasının durumunu çok üzülür. İstanbul a gelen ordu büyük üzüntüyle Padişahın defin işlerinin ne zaman olacağını merakla bekler.2.Selim ve Seyhülislam olan Ebu Suud Efendi nin kararı ile naşın bekletilmeden defnedilmesine karar verilir.  (Kanuni Sultan Süleyman Han Defin minyatürü)             Kanuni Sultan Süleyman Han defin sırasında ilginç olaylar yaşanır.Minyatürde de görünen şekilde padişahın naaşı taşınır.Önünde taşınan küçük sandık Süleyman Hanın vasiyetidir.Kanuninin iki vasiyeti vardı.Biri ben ölürsen elimin birini tabutumdan dışarı çıkarın herkes görsün ki bu dünya geçici Koca Sultanın bile eli boş gidiyor.ama bu vasiyet dinimize uygun olmadığı için yerine getirilmez.İkinci ise Odasında bulunan sandıkla beraber defnedilmesi buda dinimizce uygun değildir fakat Seyhül İslam Ebu Suud Efendi bunun ne olduğunu anlayıp ona göre karar verilmesi gerektiğini söyler.2.Selim bunun iyi olacağını babasının bu vasiyetinin yerine getirilmesi gerektiğini söyler.Ebu Suud Efendi sandığın açılması için askerlere emir verir sandık açılır ve içerisinden Kanuni Sultan Süleymanın bu zamana kadar aldığı kararlar vardır.O kararların altında da Seyhülislamın imza bulunur.Bunu gören Ebu Suud Efendi göz yaşlarına boğulur ve Kanuninin naşına kapanır ağlar ağlar ve Koca Sultan sen paçayı kurtarırsında ben ne yaparım bilmem der.Kağıtlarla beraber defnedilmesine izin verilir...

1 yorum:

  1. Iyi uydurmussunuz ne rustem pasasi rustem pasa kanuniden 5 yıl once öldü o vakit vezir sokollu mehmet pasadir

    YanıtlaSil

Yorumunuz için Teşekkürler