19 Ocak 2019 Cumartesi

Süleymaniye cami is odası


           İs odası,Süleymaniye Cami içinde Mimarlar mimari Sinan in müthiş buluşu o
devirde yanan kandillerin isini toplayıp mürekkebe dönüştüren ve tamamen doğal havalandırma ile çalışan doğal bir siklon – baca sistemidir. Daha önemlisi, enerjilerin değişim noktasıdır. Bu havalandırma olmasa

17 Ocak 2019 Perşembe

Tarihte kullanilan kelimeleri

PANİSLAVİZM: Rusya’nın ulusçuluk akımından yararlanarak tüm Slavları kendi egemenliği altında toplama düşüncesi. Slav Birliği 
GENEL AMAÇ: Rusya’nın Slav birliğini kurarak sıcak denizlere inme politikası 

PANKUŞ: Hitit meclisi 

PANTÜRKİZM (Turancılık): Yeryüzünde yaşayan tüm Türkleri bir çatı altında toplama düşüncesidir. 

Tarihte kullanilan kelimeler


İHTİLAL: Halk hareketi sonucunda, baskı ve zor kullanarak, mevcut düzeni (rejimi) yıkarak yerine ilerici bir düzen (rejim) kurulması. Örn: Kurtuluş Savaşı, Fransız İhtilali 

İKTA SİSTEMİ: Askerlere veya görevlilere maaş yerine toprak geliri bırakılmasıdır. 

İMPARATORLUK: Çok uluslu merkezi devlet.

Tarihte kullanilan kelimeler


EGEMENLİK: Yönetme ve karar verme yetkisi. 

EMİR: Komutan, yönetici. 

EMPERYALİZM: Yayılmacılık ve çaktırmadan sömürmedir.Yani hem ülkeyi sömüreceksin hem de sömürülen halk memnun olacaktır. 3 şekli vardır: 
1. Ekonomik Emperyalizm 
2. Siyasi Emperyalizm 
3. Kültürel Emperyalizm 

ENTERDİ: Papa tarafından bir ülkedeki tüm dini faaliyetlerin (evlenme, vaftiz vb.) durdurulmasıdır. 

Tarihte kullanilan kelimeler

AFOROZ: Kilisenin emirlerine, öğretilerine uymayanların dinden çıkarılması, toplumun dışına atılmasıdır. 

AHİ TEŞKİLATI: Esnaf ve zanaatkarların birliğinden oluşan dini ve ekonomik örgüttür. Anadolu Selçuklu Devleti döneminde şehirlerin örgütlenmesinde ve kurumlaşmada etkin rol oynamışlardır. 

ANARŞİZM: Düzene, sisteme karşı çıkma hareketidir. 

ARİSTOKRAT: Seçkinler ve soylulardan oluşan (soylu) sınıftır. 

Tarihte kullanilan kelimeler


Biat=Devlet adamlarının padişaha bağlılıklarını bildirdikleri rapor 

Muid=Müderrisin verdiği dersi öğrencilere tekrar eden kişi 

Softa=Lise öğrencisi 

Danişment=Üniversite öğrencisi 

Mülazim=Atanmak için bekleyen kişi 


(1884-1920)
Kaşaği Hikâyesinin yazarı Ömer Seyfettin  Balıkesir Gönen’de doğdu. Harp Okulu’nu bitirdi. 1903 ve 1910 yillari arasında Anadolu ve Rumeli’de subay olarak çalıştı. As­kerlikten ayrılıp İstanbul’a yerleşti. Balkan Savaşı çıkınca tekrar orduya döndü. Yanya kuşatmasında esir düştü. 1913’te askerlikten yeniden ayrıldı. Kabataş Lisesi’nde ölünceye kadar dersler verdi. İstanbul’da öldü. Zincirlikuyu Mezarlığı’na gömüldü.

KAŞAĞI – ÖMER SEYFETTİN
Kardeşimle ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi.

16 Ocak 2019 Çarşamba

Kahraman Seyid onbaşı hayati ve olumu


KAHRAMAN SEYİT ALİ ONBAŞI

               Kahraman Seyit ali ÇABUK, 1889 yılında Balıkesir'in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin adı Emine dir. Seyit Ali, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912'de Balkan Savaşları'na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi' nde görev aldı. Çanakkale Savaşları' nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası' nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı. Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında köyüne döndü. Sanatı olan ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla "Çabuk" soyadını aldı. 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık (verem hastalığı) nedeniyle vefat etti.

10 Şubat 2015 Salı

Abdulhamid han imzasi

Sultan Abdülhamîd Han, âcil iş zuhur edince, gecenin herhangi bir vaktinde uyandırılmasını ister, ertesi güne bırakılmasına rızâ göstermezdi. Bu hususta mâbeyn başkâtibi Esâd Bey, hâtırâtında şöyle demektedir: “Bir gece yarısı, çok mühim bir haberin imzası için Sultân’ın kapısını çaldım. Fakat açılmadı. Bir müddet bekledikten sonra tekrar çaldım, yine açılmadı. Acaba Sultan’a bir emr-i Hak mı vâki oldu? diye endişelendim. Biraz sonra tekrar çaldım, açıldı. Sultan, elinde havlu ile yüzünü kuruluyordu. Tebessüm ederek; “Evlâd, bu vakitte çok mühim bir iş için geldiğinizi anladım. Daha ilk kapıyı vuruşunuzda uyandım. Abdest aldım. Onun için geciktim. Kusura bakma. Ben bu kadar zamandır bu milletin hiç bir evrakına abdestsiz imza atmadım. Getir imzâlıyayım” dedi. Besmele çekerek imzaladı.”

28 Ocak 2015 Çarşamba

Vermeyince Mabut neylesin Sultan Mahmut (Tikandi Baba)

Sultan Mahmut kıyafet değiştirip, beraberinde sadrazamı ile halkı teftişe çıkmış. Dolaşırken bir kahvehaneye girip oturmuşlar. Bakmışlar müşteriler kahvehaneciye seslenip duruyor: "Tıkandı Baba, çay getir"; "Tıkandı Baba kahve getir". Tıkandı Baba lakabı Sultan Mahmut'a ilginç gelmiş. Merak edip kahvehaneciyi çağırmış. Kahvehaneci gelince:

- Baba sana neden "Tıkandı Baba" derler?
Hele otur da anlat, demiş.

Tıkandı Baba başlamış anlatmaya:

27 Ocak 2015 Salı

Nalinci Baba ve Sultan 4. Murat (padisahin isi ne)

Nalinci baba turbesi istanbul
Sultan Murat Han o gün bir hoştur. Telaşlı görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşeli deseniz değil, üzüntülü deseniz hiç değil. Vezir-i a’zam Siyavuş paşa sorar: 
- Hayrola sultanım canınızı sıkan bir şey mi var? 
- Akşam garip bir rüya gördüm. 
- Hayırdır inşallah. 
- Hayır mı şer mi öğreneceğiz. Hazırlan dışarı çıkıyoruz.